Aşk Olsun

Aşk olsun bize, Aşk olsun Yunan gençliğine, Aşk olsun 540 İsrail’liye

2009 girmeden hemen önce bazı insanlarımız Ermenilerden “özür diliyorum" kampanyası başlatmıştı. Bunun üzerine ciddi bir tartışmalar yaşandı. Değişik yorum ve yaklaşımlar gelişti. Cumhurbaşkanı, fikir özgürlüğü olarak değerlendirirken, Başbakan, özüre gerek de olmadığının altını çizmeye çalıştı. Emekli büyükelçilerimiz, karşı bir atak geliştirerek "özür dilemiyorum" kampanyası başlattılar. Fikir özgürlüğü diye değerlendiren Cumhurbaşkanın, soy geçmişini, bir kadın milletvekilimiz tartışma zeminine taşıdı. Bu tartışma süreci, içimizdeki nefreti ve öfkeyi canlandırdı, Sivas Ermeni cemaati lideri’nin öldürülme planına dönüştü. Nefretimiz, öfkemiz öldürme gücünde, Aşk olsun bize.

Yılbaşından hemen önce, bir yandan da "TRT Şeş" tartışmasını yaşıyorduk. Kütçe yayın yapılmalı mı, yapılmamalı mı? Bu tartışmalara rağmen, TRT Şeş test yayını yapıyordu. Kimileri, 25 yıldır süren, ölümleri azaltacağına, kimileri ise aksine artıracağına inanıyordu. TRT'nin Kürtçe yayını, nefret ve öfke ile dolan yüreklerimize sevgiyi ve barışı anımsatır umudu ile aşk olsun bize

Biz bu tartışmaları yaparken, Yunanlı gençler Atina'yı, kasıp kavurdu, bütün dünya seslerini duydu. Yılbaşından hemen önce, 16 yaşındaki bir gencin polis tarafından öldürülmesine öfkelen Yunan gençliği, günlerce sokak eylemleri yapmıştı. Atina hükümetini çok zor duruma sokan, Yunanlı gençlik, dağıttıkları bildirilerinde çok güzel duygusal ifadelerle, şöyle sesleniyorlardı;

"Biz sizin çocuklarınızız. Daha iyi bir dünya istiyoruz, bize yardım edin. Terörist değiliz. .....şişmanladınız, kelleştiniz, unuttunuz. Bizi desteklersiniz zannettik, bize ilgi gösterir, bu kez bir defa olsun bizimle öğünürsünüz zannettik, boşunaymış. Sahte yaşamlar sürdürüyorsunuz, ....ölüm gününü bekliyorsunuz, hayal kurmuyor, aşık olmuyor, yaratmıyorsunuz. Yaptığınız tek iş almak ve satmak .... Anneler babalar nerede, sanatçılar nerede, neden bizi korumak için çıkmıyorlar dışarı. Bizi öldürüyorlar, yardım edin."

Anne babalarına çağrı yaptılar, kendilerini öldüren Yunan polisine karşı eylemlerine destek istediler. Haydi, yunan gençliği, haydi, Filistin'de ölen çocuklar içinde göster tepkini, çık sokaklara, anne babalara bir daha seslen, seslenin ki dünya duysun, Filistin’de ölen çocukların seslerini. Nefret ve öfke insan öldürmesin. Size de aşk olsun

Yılbaşında başladı İsrail Gazze'yi bombalamaya. Binlerce insan ve çocuk bombalarla can verdi. İsrail, gelişmiş savaş araçları ile techizatlı, donanımlı helikopter ve jetleri ile Filistin’e nefret kusarken, bir yanda da dünya savaş sanayisine 2009 teknolojilerini sundu.

Bu yüksek teknolojik donanıma sahip araçlar, Gazze Merkez Hastanesi bombaladı, çocukları, kadınları, silahsız insanları öldüren bu nefret ve öfkeye karşılık, 540 İsrail yurttaşı bir çağrı yaparak, insanlığı bu caniyane siyasete sessiz kalmamaya bu savaş suçlarına ortak olmamaya çağırdılar. Onurlu, yürekli, her insana yakışır olan çağrılarında şöyle seslendiler;

"....İsrail, yeniden, uzun zamandır gördüklerimizin hepsinden daha kötü açık savaş suçları işlemeye başladı. ....İsrail'in yıkıcı caniyane siyaseti uluslararası topluluğun ciddi bir müdahalesi olmadan sona ermeyecektir. Ancak, uluslararası topluluk da, bazı zayıf resmi kınamalar dışında müdahale yanlısı değildir. ....Tüm dünyayı İsrail şiddetini sona erdirmeye ve zalim işgalin sürmesine izin vermemeye çağırıyoruz. Tüm dünyayı İsrail'i kınamaya ve suçlarına ortak olmamaya çağırıyoruz."

İsrail’in nefret ve öfkesine, çıldırmışçasına saldırılarına karşılık dünyaya çağrı yapan 540 İsrail yuttaşı sizede aşk olsun.

Kazım Öztürk

12/01/2008 Bodrum